Günümüzde hala ayakta olan tarihi yapılar incelendiğinde, muhtemelen hepimizin aklına ortak bir soru gelmektedir: henüz iş makinaları icat edilmemişken bu ihtişamlı yapılar sadece insan gücüyle nasıl inşa edilmiştir? Bizler bugün mutfakta basit bir yemek tarifini bile uygularken onlarca yardımcı küçük ev aleti kullanıyor, kısacık mesafelere bile otomobillerimiz olmadan gitmekte zorlanıyoruz. Bunlar elbette ki modern zamanın bizlere sunmuş olduğu kolaylıklar ve fırsatlar. Fakat birkaç saat için bile bunlardan mahrum kalmak bizler için muhtemelen hayatın akışını engelleyecek boyutta sorunlar doğuracaktır. Peki insanlık tarihinin eski zamanlarında her işini manuel olarak ve emek gücüyle yapan insanlar hayatlarını nasıl idame ettiriyorlardı? Onlar da muhtemelen çok zorlanmış olacaklar ki iş makinaları gibi araçları icat etmişler. Bu noktada aklımıza iş makinalarının gelişim sürecinin nasıl olduğu sorusu gelebilir. Bu konuya ilişkin bir iş makinaları belgeseli bulunmasa da yazılı kaynaklarda tatmin edici bilgiler mevcut. İş makinalarının icadı ve gelişim sürecinin anlaşılabilmesi için ilk olarak iş makinaları nedir ve ne işe yararlar bunu irdelemek faydalı olacaktır.
İş Makinaları: Nedir, Ne Değildir?
En genel anlamıyla iş makinaları tanımı, Kara Yolları ve Trafik Kanunu’nun 2918 sayılı maddesinde açıklanmıştır. Maddeye göre iş makinaları; “(Değişiklik: 17.10.1996-4199/1 md.) yol inşaat makineleri ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş; karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan motorlu araçlardır.” Şeklinde tanımlanmaktadırlar. Bu noktada iş makinalarının insan, hayvan ya da yük taşıyamaması kıstası, iş makinaları ve inşaat makinalarını taşıtlardan ayıran önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılacak işe, sektöre ya da aynı sektör içerisinde bile çalışılacak sahaya göre iş makinası gereksinimleri değişiklik gösterebilmektedir. Farklı iş makinaları firmaları bünyesinde üretilmiş olan çok farklı iş makinası türleri olmasına karşılık genel anlamda iş makinaları adları için bir sıralama yaparsak listemiz şöyle olacaktır; “iş makinaları ekskavatör (kazı makinaları), beton pompaları ve mikserler, yükleyiciler ile mini yükleyiciler, kazıcı ve yükleyiciler (beko loder’ler), dozerler, greyderler, damperli kamyonlar ve skreyperler”. Bu sayılan iş makinaları, yapı ve inşaat sektöründe ağırlıklı olarak kullanım alanı bulmaktadır. Bu iş makinaları haricinde sayabileceğimiz “frezeler, finişerler ve yol silindirleri” gibi araçlar ise yol ve asfalt yapımında yararlandığımız iş makinalarını meydana getirmektedir. Bunlara ek olarak endüstriyel sahada kullanılan iş makinaları da mevcuttur. Bu noktada endüstriyel sahada kullanılan iş makinaları adları için bir sıralama yaparsak: “temizlik ve çöp toplama makinaları, forkliftler, jeneratörler, istif makinaları ve kompresörler” gibi araçlar listemizde yer alacaktır. Netice olarak bu çok çeşitli araçlar, pek çok noktada işlerimi kolaylaştıran ve hızlandıran pratik araçlardır.
Sanayi Devrimi ve İş Makinalarının İcadı
İş makinalarının icat edilmesi veya icat edilmiş iş makinalarının ihtiyaçlara cevap verecek biçimde değişikliğe uğratılması ve geliştirilmesi noktasında en hızlı gelişmeler şüphesiz sanayi devrimi zamanında olmuştur. Sanayi devrimi ya da diğer bir adıyla Endüstri Devrimi, 18. ve 19. Yüzyılda Avrupa’da yaşanmış olan bir periyodu tarif etmektedir. Sanayi Devrimi vasıtasıyla pek çok yeni icat yapılmış ve insanlık tarihine sunulmuş olan katkıların en büyük temeli bu dönemde atılmıştır. Sanayi Devrimi kapsamında yapılan buluşlar başlangıçta buhar gücüyle çalışan makinalara dayanmaktaydı ve bu makinalar ise yeni bir olguyu yani makinalaşmış endüstriyi yaratmıştı. Makinalaşmış endüstri ise Avrupa’yı giderek zenginleştirmiş ve sahip oldukları sermayeyi kat ve kat arttırmıştır. Burada bahsi geçen makinalar elbette büyük kapsamda iş makinaları olarak anlaşılmalıdır. Başta yapı ve inşaat sektöründe kullanılan iş makinaları olmak üzere hemen her sektör ve sahada iş makinalarına gereksinim bulunmakta olup bu alandaki teknolojik gelişmelerin ulusların zenginleşmesinde ve refahında ne denli önem arz ettiğine dair en canlı örnek Sanayi Devrimi’nin kendisidir.
Sonuç olarak keşfi Sanayi Devrimi’ne dayanan iş makinalarının gelişen teknolojinin etkisiyle ihtiyaçlara daha çok cevap verebilen, kullanılan sektöre ve sahaya göre özelleştirilmiş, daha efektif kullanılabilirliği arttırmak üzere çeşitli ataşmanlar yardımıyla da zenginleştirilmiş ve fonksiyonelleştirilmiş bir hale ulaşmıştır. Bu gelişmelerin elbette bir son noktası bulunmamaktadır. Makine öğrenmesi, yapay sinir ağları, kavramları, aklımıza gelen ya da gelmeyen her alana entegre edilmeye devam edilmektedir. Bu teknolojilerin gelecek zamanlarda iş makinaları ile de uyumlu hale getirilmesi belki de insan gücüne ve bir iş makinasının yönlendirmesine şimdikinden de az gereksinim duyacak araçların doğmasını sağlayacaktır.
İş Makinalarının Günümüzdeki Durumu
Gelinen noktada ister inşaat sektörü olsun isterse de yapı sektörü olsun iş makinası kullanılmadan sahada işlerin devam ettirilmesinin mümkün olamayacağı pek çok iş kolu tarafından kabul edilmiş durumdadır. İş makinaları kullanımının böylesine revaçta olduğu bir ortamda ise iş makinası kiralama alanında ve iş makinaları kullanımı ve operatörlüğü noktasında da büyük bir talep mevcuttur. Bu talep karşısında, iş makinası kullanımı için kalifiye eleman yani iş makinası operatörü yetiştirilmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. İş makinası operatörü olmak isteyen bir bireyin izlemesi gereken bazı süreçler mevcuttur. Bu bireyler öncelikle iş makinaları kursu bünyesinde yer alan iş makinaları operatörlüğü bölümü için kayıt yaptırmalı ve bir dizi eğitimden geçmelidirler. İş makinaları kursu kapsamında eğitim gören bireyler özel türde bir araç için, örneğin iş makinaları ekskavatör kullanımı için eğitim alabileceği gibi bu eğitime ek olarak mesleklerinin gerektireceği pek çok konu için de donanımlı hale getirilmektedirler. Kursiyerler sadece iş makinaları kullanımı noktasında değil, iş makinaları yedek parçaları ve hatta iş makinaları lastikleri için bile eğitimden geçirilmektedirler. Elbette ki iş makinası kursunun belirli bir süre içerisinde size verebileceği eğitimin de bir sınırı bulunmaktadır.
İş makinaları operatörlüğü kursu bittikten sonra iş makinası kullanımını kavrayarak sahaya inen bireylerin mümkün mertebede pratik yapmaları ve olası bir iş kazasına mahal vermemek için tam olarak donanımlı hale gelmeden projelerdeki büyük sorumlulukları tek başlarına üstlenmemeleri gerekmektedir. İş makinası operatörlüğü kadar iş makinası kiralama noktasında da bir rağbet mevcuttur. Pek çok birey farklı iş makinası markalarına ait türde iş makinalarını satın alarak bunları iş makinası kiralama sözleşmesi imzalamak suretiyle sektördeki çeşitli firmalara kiralamaktadırlar. İş makinası sahibinin ve iş makinası kiralayacak bireylerin, iş makinası kiralama sözleşmesinde oldukça titiz davranması ve süreci karşılıklı olarak memnun şekilde tamamlamak için tüm beklentilerini sözleşme maddelerinde açıkça belirtmeleri faydalı olacaktır. İş makinası kiralama güncel ve talep gören bir kazanç kapısı haline gelmesine karşılık belirli zorlukları da yok değildir. Öncelikle iş makinalarının fiyatları oldukça yüksek, vergileri çok ve iş makinalarının bakımı ise zordur. İş makinası kiralayacak bireylerin, ilgili makinayı kiracıya teslim etmeden önce tüm rutin bakımını yapması gerekmektedir. Bu bakım ve kontrol süreci hem emek gerektirmekte hem de yüksek giderlere sahip olmaktadır. Konu sadece bununla da sınırlı değildir. İş makinası satın alan bireylerin iş makinası ruhsatı da alması gerekmektedir. İş makinası ruhsatı için gerekli belgeler ise çoğu iş makinası sahibi için oldukça uğraşa, maliyete ve zaman gereksinimine neden olabilmektedir.